İlk kitabından tutun da el yazmasını kaybetme hikayesine kadar, yayınlanmamış Stephen King öyküleri…
Efsane korku yazarı Stephen King şimdiye kadar 300 milyondan fazla kitap sattı. Bu verimli hayatı yazdığı her şeyin yayınladığını düşünmenize neden olabilir, ama bu pek de doğru değil. İşte King hayranlarının görmesinin pek de olası olmadığı yedi öykü.
1. The Aftermath (Akıbet)
King, ilk romanını 16 yaşında tamamladı ve bu roman 50.000 kelimeydi.
Nükleer savaş sonrası bir ortamda genç bir adam, aslında Denebianlar adlı gizli bir uzaylı ırk olan, ama kendilerini askeri bir güç gibi gösteren Sun Birlikleri’ne sabotaj düzenlemeye çalışır. King, bu kitabı Maine Üniversitesi’nin Fogler Arşivleri’nde yatmasından memnun olacak kadar çok çocukça buluyor. Sizler de oradan okuyabilirsiniz. King’in vereceği bir izinle elbette.
2. I Hate Mondays (Pazartesilerden Nefret Ederim)
King, zamanında Peter Straub ve X-Files’ın yapımcısı Chris Carter ile çalışmış olmasına rağmen genellikle tek başına hareket eder. Eğer akrabalarınız varsa istisnalar yapılabilir elbette… Kendisi oğulları Joe ve Owen’ı yazım konusunda teşvik etmek için onlarla birlikte yazmıştır. Owen çocukken, I Hate Mondays adlı kısa hikayenin yazımında King’e (daha doğrusu King ona) yardım etmiştir. Hikaye, Doktor Zihinbükücü adlı bir kaçık tarafından kaçırılan ve bir kasanın şifresini söylemeleri için zorlanan iki uyumsuzu konu alır. Bu öykü de Fogler Arşivleri’nde yatmaktadır.
3. Squad D (D Ekibi)
King, 1970’lerin sonunda Harlon Ellison’ın antolojisi Last Dangerous Visions’a bir kısa öyküyle katkıda bulundu. Derleme hiç yayınlanmadı ve King de Squad D’yi yayınlayacak bir yer bulmakla hiç uğraşmadı. Hikaye, hemoroidi için revirde bulunmasından dolayı birliğindeki herkesin ölümüne yol açan savaşı kaçıran bir Vietnam timinin tek hayatta kalan üyesi hakkında. Suçluluk hissi duyan asker, özür dilemek için öteki tarafa göçenlerin aileleriyle iletişime geçer ve Alacakaranlık Kuşağı’na yakışır bir sonla karşılaşır. Hikaye internetin kenar köşelerinde yer etmiş durumda, istekli kişiler bulabilir.
4. The Cannibals (Yamyamlar)
King, Kubbenin Altında’yı yazmadan önce -etrafı ansızın dev bir küreyle sarılan bir kasabadan bahseder- bu fikri farklı hikayelerde de kullanmıştır. 1981’de neredeyse tamamlanan ve 500 sayfaya ulaşan, eseri kaybetmesiyle sonuçlanmış The Cannibals adlı başlık üzerinde iki kez durdu. Eser 2009’da ortaya çıkıp Kubbenin Altında’yı doğurdu. Hayranların meraklarından dolayı -ve de Kubbe’nin The Simpson Movie’deki Springfield’ın dev bir balonla kapanması olayından çalıntı olduğu dedikodularını dindirmek için- King, pasajların kendi sitesinde yayınlanmasına izin verdi.
5. The House on Value Street (Değer Sokağındaki Ev)
King, Göz (Carrie) ve Korku Ağı‘nın (Salem’s Lot) başarısıyla yerini sağlamlaştırdıktan sonra Patty Hearts’ın kaçırılma olayını romanlaştırmayı denedi. Hikaye üstünde bir türlü hakimiyet sağlayamayıp bitirilmemiş şekilde bir kenara bıraktı. Hearts’ın hikayesi artık eskiyince, Value Street’den geriye kalan ne varsa eskimiş oldu. (King fanları muhtemelen buna şükran duyuyorlardır, çünkü Value Street’ten vazgeçmesi Türkçede Mahşer adıyla okuduğumuz romana yol açtı.)
6. Phil and Sundance (Phil ve Sundance)
King, bu kısa romana takriben 1987’de başladı ve hiçbir zaman tamamlamadı. Varlığı 2013’e, Fransız bir Stephen King fan sitesinin Make A Wish aracılığıyla King’le tanıştıktan sonra eseri elde ettiğini iddia eden bir adamın belirsiz bir nezaketi sayesinde ortaya çıkarışına kadar bilinmiyordu . Cemetery Dance’a (orijinal halini alan yayınevi) göre, King’in bunu tekrar gözden geçirmek için hiçbir planı yok.
7. Sword in the Darkness (Karanlıktaki Kılıç)
King, bu 150.000 sayfalık romanını 1970’de, Maine Üniversitesi’nde son sınıftayken tamamladı. Bir çetenin yapacakları bir dizi soygunu gizlemek için ırkçılık çatışması sonucu ayaklanma planlamarını anlatıyordu. Daha sonraları King için kazançlı bir ortak olacağını kanıtlayan Doubleday de dahil 12 yayıncı reddetti. O sıra hayal kırıklığı yaratmış eseri King daha sonra “bayağı” bulduğunu belirtmiş ve bu nedenle edebiyat dersinde eleştirilmesi için zahmete girmemiş.
Kaynak: Kayıp Rıhtım